Bugün sizinle, şahsi bir hayranlığımı paylaşacağım. Ömer Hayyam ve onun eşsiz rubaileri... Benim büyük hayranlıklarımdan biri olan Hayyam, asırlar öncesinde yaşamış bir bilim adamı. Bir bilim adamı olduğu kadar şair ve şiirlerinde ciddi bir felsefe barındıran bir filozof. Haliyle Hayyam'ın rubailerini sevmek, şaşılacak bir şey değil. Bu yazımda da en sevdiğim Ömer Hayyam rubailerini sizinle paylaşacağım. Beğeneceğinizi umuyorum =)
Öncelikle birkaç bilgi paylaşayım sizinle Ömer Hayyam -ya da az bilinen adıyla, Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim’el Hayyam- astronomi, fizik ve matematikle uğraşan bir bilim adamı. Bilimin bu kadar dallanmadığı zamanlarda, yani bilim ve felsefe iç içeyken, bu bilim alanlarının tümünde birden gözlem yapan ve bilgi üreten bir alim. Günümüzde Pascal üçgeni olarak bilinen ve Fibonacci dizisinin de ortaya çıkışında etkili olan üçgen; esas itibariyle Hayyam üçgenidir.
![]() |
Ömer Hayyam Üçgeni |
Yazdığı dörtlüklerle rubaiyat adı verilen edebi dalın da kurucusu. Ona atfedilen rubailer arasında, başkalarına ait olanlar varsa da, bu rubailerin Ömer Hayyam'a atfedilmesi; tıpkı bizim Nasreddin Hoca fıkralarında olduğu gibi, Ömer Hayyam'ın üslubuna ve tavrına yakışmaktadır.
En Güzel Ömer Hayyam Rubaileri
Sevdiğim Ömer Hayyam rubaileri içerisinde, asırlardır değişmeyen dünya düzenine ve tersliklere işaret edenler de var. Yaratan'la konuşur halleri de. Saygı duyduğum ve bazen şiir yazarken özendiğim üslubuyla en sevdiğim Ömer Hayyam rubaileri:Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!Niyeti günaha girmek olan Hayyam, bakar görür ki; cebinde parası yok. Günaha girmek için para gerek. Para olmayınca günaha giremeyen Hayyam, ibadete yönelmiş. Bakalım efendim nasıl söylemiş:
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmayan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!
Paramız yok ki; bir güzel sevelim.Hepimizin zaman zaman aklına gelen kader ve günah ikilemini, Ömer Hayyam bin sene önce sorgulamış.Allah'a seslenerek şöyle demiş:
Bademiz yok ki; içipte haykıralım.
Demek, günaha girmenin yolu yok.
Çaresiz, kalkalım namaz kılalım!
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!Ömer Hayyam rubaileri içinde, belki de en çok güldüğüm rubai; Hayyam'ın zamana çattığı şu rubaidir:
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden.
Demek, günah işleten de sensin bana!
Öyleyse, nedir bu cennet cehennem?
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?İnanan insanların, şekil şemal olmadan da Allah'a kulluk edebileceklerini düşünüyor Hayyam. Hatta birkaç rubaisinde sadece şekle uygun kulluğun kulluk olmadığını da söylüyor. Bu rubai de onlardan biri:
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.
Gül verme istersen, diken yeter bize.Dönemin sultanına da atar yapan Hayyam, yine dilini tutamıyor ve sultana "Sen insan kanı içiyorsun." diyor. Hiçbir dönemde, her baba yiğidin harcı olmayan bu laf, güzel bir rubaiyle, şairane bir başkaldırı:
Işık da vermezsen, ateş yeter bize.
Hırka, tekke, post most olasa da olur,
Kilise çanları bile yeter bize.
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde.Bundan sonraki üç rubai, Mehmet Güreli tarafından düzenlenerek harika bir şarkıya da kaynak olmuş. Rubaileri araya yorum katmadan vereyim, sonra da Mehmet Güreli'nin "Kimse Bilmez" adını verdiği bu eşsiz şarkıyı dinleyelim.
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı.
İnsaf be sultanım! Kötülük hangimizde?
Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende.
Gül rengi şarap, içilmez mi böyle günde?
Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
Gezecek, bizim toprağın yeşilliğince?
Seher yeli, eser yırtar eteğini gülün.
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün.
Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler,
Kopup dallarından toprak olmadalar her gün.
Bu yıldızlı gökler, ne zaman başladı dönmeye?
Ne zaman yıkılıp gidecek, bu güzelim kubbe?
Aklın yollarıyla, ölçüp biçemezsin bunu sen!
Mantıklarin, kıyasların sökmez senin bu işte.
https://www.youtube.com/watch?v=PHo5U9Rios0
Paramız yok ki; bir güzel sevelim.
YanıtlayınSilBademiz yok ki; içipte haykıralım.
Demek, günaha girmenin yolu yok.
Çaresiz, kalkalım namaz kılalım!
çok düşündürdü bu rubai beni derinlere daldım :) sayenizde bir bilgi daha öğrenmiş olduk teşekkürler.
Ömer Hayyam rubaileri genellikle öyledir ama :)
SilÇok güzel Gönderi.Paylaşım için teşekkürler
YanıtlayınSilBen teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim.
SilGreat post!
YanıtlayınSilUseful information worthy of thanks ,
http://ixgram.com
You're welcome. Thank you for your comment.
Silbu beyitler şirk kokuyor.Bence bu adam alim değil bir zalim. Sapık bir şii olabilir.
YanıtlayınSil